Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden ilk badmintoncu Neslihan Arın, oyunlara 3’üncü kez katılacağı Paris 2024’te en azından çeyrek final oynamak istiyor.
Henüz 17 yaşında olimpiyatlara katılarak badminton branşında Türkiye adına bir ilke imza atan Neslihan, bir kez daha dünyanın en büyük spor organizasyonunda boy göstermeye hazırlanıyor.
Kota için yeterli puanı almayı garantileyen Neslihan, Londra 2012 ve Tokyo 2020’den sonra 3’üncü defa olimpiyatlarda mücadele edecek.
Çalışmalarına bir süredir Fransa’da devam eden Neslihan, aynı zamanda ikinci lisansla Fransa liginde de oynuyor.
Neslihan, bu yaz Paris’in ev sahipliği yapacağı 33. Olimpiyatlar öncesinde kendisine hedef koyduğu bir diğer organizasyon Avrupa Badminton Şampiyonası’nda da yarın korta çıkacak.
2021 ve 2022’de Avrupa 3’üncüsü olan tecrübeli sporcu, Paris 2024 hazırlıkları, kariyerinin kalan bölümündeki hedefleri ve spor hayatı dışındaki planlarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
“Paris 2024’ün farklı geçeceğini düşünüyorum”
Neslihan, 3’üncü olimpiyat deneyimini yaşayacağı Paris 2024 hakkında “Farklı geçeceğini düşünüyorum. Hazırlanırken de aslında o mantaliteyle hazırlandım. İlk olimpiyatıma hazırlanırken çocuktum, 17 yaşında katıldım. Benim için bir acemilik dönemiydi. İkinci katıldığımda biliyordum, ortama adapte oluyordum, maçlarım daha rahattı. Şu an diyorum ki ‘Katılmaktan ziyade artık orada bir şey yapmalıyız. Gruptan çıkmalıyız, çeyrek final oynamalıyız, madalya almalıyız’. Bunların artık badmintonu bir adım daha öteye taşıyacağını düşünüyorum. Umarım bunu başarabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Milli badmintoncu, 2012’deki Neslihan ile şimdiki arasında nasıl bir fark olduğu sorusuna, “Daha profesyonel bakıyorum açıkçası. Bakış açım, antrenman metodum, disiplinim değişti, büyüdüm. En büyük fark aslında bu. Şu an daha bilinçliyiz, bilinçli bir şekilde hazırlandık. Bilinçli bir şekilde de hedefe doğru gidiyoruz.” yanıtını verdi.
30 yaşındaki sporcu, kariyerinin sonunda kendisini nerede görmek istediğiyle ilgili “Açık konuşmak gerekirse artık ‘Adım adım sona yaklaşıyoruz’ diyorum. Eksik olan madalyaları toplama peşindeyim. İki tane Avrupa 3’üncülüğüm var. İlk hedefim aslında o madalyayı değiştirmek. Sonra olimpiyatlarda katılmaktan ziyade farklı bir şey yapıp ismimizi duyurmak istiyorum. ‘Neslihan bu şekilde bıraktı’ imajı bırakmak istiyorum. Olimpiyatlarda çeyrek final oynamak istiyorum.” dedi.
“Keşke dediğim bir şey yok”
Geriye dönüp baktığında hayatında keşke dediği bir şey olup olmadığı sorusu yöneltilen Neslihan, “Açıkçası yok. Hepsini dolu dolu yaşadığımızı düşünüyorum. Çok ufak yaşta başladım, 20 senedir bu işi yapıyorum. Arkadaş ortamım spor hayatım oldu. Ailemden uzak kaldım. Son 1,5 senedir evliyim. Evlenince artık antrenörüm eşim oldu. Her şeyi bir şekilde sporla yürütmeyi öğrendik. Ona adapte etmeyi öğrendik. Onun için hiç sorun olmadı ve ‘böyle olsaydı, böyle yaşasaydık’ demiyorum. Çünkü baktığımda arkada çok güzel başarılar biriktirdik.” diye konuştu.
Neslihan, spordan arta kalan zamanı nasıl değerlendirdiği konusunda şunları söyledi:
“Açıkçası çok yoruluyoruz. Boşluk buldum mu eve gidip köpeğimizle vakit geçirmeye çalışıyorum. Çünkü ister istemez şöyle oluyor: Günde çift antrenman yapıyorum. Ertesi günü düşünmek zorundayım. Eve gidip yemek yapmak zorundayım. Böyle bir döngü içindeyim. Ekstra aslında arkadaşlarımla görüşmek dışında farklı bir şey yapmıyorum.”
Spor eğitmenliği yapmayı planlıyor
Neslihan, spor dışında hayata geçirmeyi planladığı bir proje bulunup bulunmadığına ilişkin soruya “Eşim eski basketbolcu ve spor salonu var. Orayı işletiyor, eğitmenlik yapıyor. Açıkçası ben de birazcık bu yola girmek istiyorum. Geçmişte bilinçli değildik ve benim için her şey badminton odaklıydı. Beden eğitimi bölümünü okudum ve öğretmenlik yapıyorum şu an. Artık bu kulvardan biraz uzaklaşıp eğitim vermek, sporcularla çalışmak gibi bir hedefim var. Fitness olabilir, kondisyonerlik olabilir. Buna ufak ufak başlamak istiyorum.” cevabını verdi.
Neslihan, badmintona başlamak isteyen genç sporcu adaylarına “Öncelikle ne istediklerini bilmeliler. Sahaya girdiklerinde ‘ne istiyoruz, burada mutlu muyuz, hedefimiz ne’ sorularını sormalılar. İlla bir başarı kazanmak zorunda değiliz, uzun bir serüven çünkü bu. Düşebiliriz, yenilgiler de olabilir ama asla pes etmemeliler. Kalplerinin sesini dinlesinler.” tavsiyesinde bulundu.